ÇOMAK SOKMAK

1 hafta önce 55

 

Adaletsizliğin çarkına müdahale etme cesareti

 

Düzen dedikleri şey, çoğu zaman birkaç ayrıcalıklı kesimin lehine işler. Yasalar, kurumlar, hatta ahlakî değerler bile bu çıkar çevrelerine hizmet edecek şekilde eğilip bükülebilir. Haksızlık karşısında susmak, çoğu zaman bu düzene katkı sunmak anlamına gelir. İşte tam bu noktada, tekerleğin tam ortasına çomak sokmanın zamanı gelir. Çünkü çark, kendiliğinden durmaz; onu durduracak bir iradeye ihtiyaç vardır.

 

Kurulu Düzenin Sessiz Tanıkları mı, Cesur Muhalifleri mi?

 

Toplumların üzerine çöken adaletsizlikler, soygunlar, yolsuzluklar bir gecede oluşmaz. Yıllar içinde sessizlikle, kabullenişle ve korkuyla beslenir. “Bize dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışı, zamanla tüm toplumu zehirleyen dev bir canavara dönüşür. Bu sistem kendi kendine değişmez, içeriden iyileşemez. Ancak dışarıdan, halktan, vicdandan gelen bir çomak bu çarkı durdurabilir. İşte bu yüzden, bu düzene çomak sokmak sadece bir hak değil, aynı zamanda tarihsel bir sorumluluktur.

 

Liyakat Değil, Sadakat Ödüllendiriliyor

 

Bugün birçok ülkede yönetim anlayışı, yetkinliği değil sadakati ödüllendiriyor. Adam kayırma ve torpil; liyakatin, emeğin, alın terinin üstünü örten bir gölge gibi toplumu sarıyor. Yönetenler, sadece kendilerine benzeyenlere, kendi ideolojik çemberlerinin içinde olanlara makam ve imkân sağlıyor. Oysa toplumun ihtiyacı olan şey; işi bilenin, doğru düşünenin, hakkıyla hak edene fırsat verilmesidir. Aksi halde, sistem çürür; hem de içeriden.

 

Gelecek Umudu Gasp Edilen Gençlik

 

Böyle bir düzende en çok yara alan kesim, gençlerdir. Eğitimli, nitelikli, umutla büyüyen bir kuşak, torpilli olmayanın yükselemediği bir yapı içinde kendine yer bulamaz. Genç insanlar, ülkesinde kalıp hayal kurmak yerine başka diyarlarda nefes almanın yollarını arar. Diplomalar çerçevede kalır, hayaller bavula sığar. Bu sadece bireylerin değil, tüm toplumun geleceğinin gasp edilmesidir.

 

Değişim Nereden Başlar?

Peki ne yapılabilir? Yalnızca çomak sokmak mı? Elbette daha fazlası gerekir.

Ancak unutulmamalıdır ki çomak sokmak, yani düzeni sorgulamak ve karşı çıkmak, değişimin ilk kıvılcımıdır. Korkunun duvarını yıkmak, sessizliği bozmak, toplumsal uyanışı tetikler. Sivil alanı büyütmek, dayanışmayı artırmak, hesap sorulabilir bir sistemin temellerini atmak, ancak bu kıvılcımla mümkündür. Çomak sokmak bir eylem değil, bir uyanıştır.

 

Küresel Güçlere Karşı Yerel Direnç Mümkün mü?

 

Bugün dünyada para ve güç sahipleri, kendi çıkarlarını koruyacak hükümetleri iş başına getirmek için medyayı, finansı ve uluslararası kurumları etkin biçimde kullanıyor. Bu, görünmez ama oldukça etkili bir tahakküm düzeni yaratıyor. Ancak tarih, halkların dayanışma içinde bu dev yapılara nasıl direnebildiğini de gösteriyor. Latin Amerika’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Avrupa’ya birçok toplum, baskıya karşı ayağa kalkmayı başarmıştır. Yeter ki cesaret, ortak bilinçle birleşsin.

 

Son Söz: Mümkün! Ama Sessiz Kalırsak Değil…

 

Çomak sokmak, mümkündür. Ama bu, yalnızca cesaretle, inatla ve dayanışmayla olur. Adaletsizlik, karanlık bir nehir gibidir; akmaya devam eder eğer önüne bir set çekilmezse. O set, susmayan insanların vicdanıyla, hak arayışıyla ve isyanıyla kurulur. Herkesin “bana ne” dediği bir dünyada, “böyle gitmez” diyebilmek başlı başına bir direniştir.

 

Unutmayalım:

Hiçbir çark kendiliğinden durmaz.

Hiçbir düzen kendiliğinden yıkılmaz.

Ama her çark, bir çomakla durdurulabilir.

Yeter ki susmayalım.

Yeter ki unutturmayalım.

Hz. Ali

“ Zulme rıza zulümdür “

Dostça selamlarımla

Kamil Kopuz

Rize, 17 Haziran 2025

Kkopuz53@gmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

The post ÇOMAK SOKMAK first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku