HDV: Hollanda’da Camilere Yönelik Tehditler ve İslamofobik Saldırılar Endişe Verici Düzeyde

2 saat önce 13

Hollanda Diyanet Vakfı (Islamitische Stichting Nederland – ISN), son dönemde ülkedeki camilere yönelik tehdit ve yıldırma girişimlerinin ciddi biçimde arttığını açıkladı. Vakfın duyurusuna göre, yalnızca geçtiğimiz hafta Eindhoven, Lahey, Rotterdam ve Arnhem’deki bazı camiler aldıkları tehdit mektupları nedeniyle polise başvurdu.

IMG 20250914 WA0006

HDV’nin verilerine göre, 2015’ten bu yana vakfa bağlı 150 camide yaklaşık 300 İslamofobik olay kayda geçti. Bu olaylar arasında tehdit mektupları, duvar yazıları, vandalizm ve kundaklama girişimleri bulunuyor. Ayrıca vakıf ve camiler, düzenli olarak e-posta yoluyla da tehdit ve taciz içerikli mesajlar alıyor.

HDV, bu tür bilgileri çoğu zaman kamuoyu ile paylaşmadıklarını, çünkü bunun toplumdaki kutuplaşmayı körükleyebileceğini belirterek, “Ancak olayların hem sayısındaki artış hem de niteliği büyük endişe yaratıyor” açıklamasında bulundu. Vakıf, siyasilerin ve kamuoyunun kullandığı dilin Müslümanlara yönelik nefretin normalleşmesine zemin hazırlayabileceğine dikkat çekerek, “Siyasetçilerin özel bir sorumluluğu var; kelimelerin sonuçları olur” ifadesine yer verdi.

Açıklamada, artan İslam karşıtı saldırıların cami cemaatinde, gönüllülerde ve çevre sakinlerinde kalıcı bir güvensizlik duygusu yarattığı, bunun da toplumsal katılımı engellediği ve kutuplaşmayı derinleştirdiği vurgulandı. HDV, kamu kurumları ve siyasetin bu tür olaylara karşı kararlı bir dil ve somut önlemlerle hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Vakıf, hükümete şu çağrıda bulundu: “İbadethanelerin güvenliğini sağlamak devletin asli görevidir. İnanç özgürlüğünün hayata geçirilebilmesi için camiler dâhil tüm ibadethaneler, ziyaretçiler açısından güvenli olmalıdır.”

HDV ayrıca, medyaya, siyasetçilere ve vatandaşlara birlikte hareket etme çağrısı yaparak, “Nefret olaylarını görünür kılın, kutuplaşmayı azaltmak ve toplumsal bağları güçlendirmek için aktif adımlar atın” mesajını verdi.

Vakıf, yerel düzeyde diyalog ve karşılıklı anlayış için çaba gösteren kişi ve kuruluşların önemine dikkat çekerken, bu tür tehditlerin önlenmesinin yalnızca yerel girişimlerle mümkün olmadığını vurguladı: “Hükümetin erken uyarı, koruma, izleme ve failleri adalete taşıma konusunda daha görünür adımlar atması gerekiyor.”

Haber:NHABER.NL

 

Makalenin tamamını oku