Tatil dediğin gelip geçici dinlence. Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatan demiş. Bizlerde babalarımızın izinde iznimizi vatanımızda geçiriyoruz. Tek fark artık köyümüze değil tatil beldelerine gidiyoruz okkalı kazık yiyip dönüyoruz.
Belinde çantasıyla kendini belli eden gurbetçi keklik olarak tatil beldelerinin vazgeçilmez keklikleri olarak dört gözle bekleniyoruz.
Bi gelseler de bi öpsem
Öpülüyoruz hem de hiç farkına varmadan. Okşanıyoruz. Seviliyoruz hatta biraz fazla seviyorlar arkamızdan küfrederek alay ederek.
Atalarımız kazandıkları parayı bölüşmeyi severlerdi. Bölüşürken de hava atmayı severlerdi.
Sanırım biz para harcamayı bilmediğimizden bol kepçeden hava atmayı seviyoruz.
Didim de bir türkü barda şu cümleyi duyduğumda nefret ettim…
Abii abiii şşşt abiii biz içecek söyledik yarım saat oldu gelmedi AMK paraysa bende para var…
Türkü bar zaten türkü barlıktan istifa etmiş gürültünün merkezine dönmüş. Her taraf gürültü patırtı üstelik şamatasız. Haydi halaya duralım lelelellele… Lelele sakine niye geldin Didime.. Ben sana didim gel gitme DİDİM.
Son yıllar bir nefret başlamış Yurt dışında yaşayan Türklere yönelik. Sokak röportajları diye bir tiktok manyaklığı yaygınlaşmış. Tuz gören hıyarım diye mikrofona koşuyor. Mikrofon sapıklığımız varmışta haberdar değilmişiz.
Tamam birinci nesil izinde gittiğinde havasını basıyordu eyvallah. Bak bu mikser, bu radyo falan diyordu. Kemal Sunal misali “Çorbada yapıyor mu” soruları eksik olmuyordu. O devir öyleydi.
Şimdi mikrofonun başına geçen yaşadıkları ülkede adeta yaşamadıklarını anlatıyor Türkiye halkıda ister istemez isyan ediyor.
Almanya Bochumdan geliyorum Almanya bitti Türkiye Cennet değerini bilin…
Almanya’da açız aç… Domatesin kilosu 20 avro…
Almanlar çöpten yemek topluyor…
Geçinemiyoruz…
Türkiye cennet, cennet kıymetini bilin…
Madem batık Almanya geri dön sorusuna;
Ama bizim orda kurulu düzenimiz var
Çocukla, torunlar var
Okkalı bir küfür savuruyor gerçek Avrupa da yaşayanlar fakat yalancı mikrofon sapığı o okkalı küfürü duymuyor yada yarabbi çok şükür bugünde yağmur yağdı deyip geçiştiriyor.
Benim en çok hoşuma giden sokak röportajı bir anne yanında 15 yaşlarında oğluyla röportaj verirken yaşadığı diyalog oldu.
Anne: Almanya bitik, millet geçinemiyor. Ev kirası 2000 bin avro etin kilosu 400 avro domates 20 avro… Burası cennet bak heryer kalabalık. Allah hükümetimizden razı olsun
Spiker: Nerden geliyorsunuz?
Anne: Almanya Stütgard
Annenin oğlu: Anne öylemi biz Almanya da mı yaşıyoruz
Anne: Yürü sıçtığımın dölü yürüüü
Yediği ekmek kabına tüküren kendi tükürüğünde bir gün boğulmasına boğulacakta farkına varacak mı bilemiyorum. Bilmesem de olur.
Sanatsal etkinlikler neden kısırlaştı?
On beş yıl önce ana dilde sanatsal ve kültürel etkinliklere sübvansiyon musluğu kesildi. Nedeni kendi dilinde etkinlik düzenliyorsan kitlen var demektir. Kendin çalıp kendin söylüyorsan çok kültürlü topluma bir katkın yok demektir. Sübvansiyonun kesilmesiyle amatör sanatsal ve kültürel çalışmalar ister istemez çöktü. Dernekler kapandı. Var olan derneklerde kendilerini kurtarmaya çalışmakta. Kendilerini nasıl kurtaracaklar elbette halay akşamları düzenleyerek veya Türkiye’den tanınmış sanatçıları getirerek. Hollanda’da son yıllar Koro kültürü önemli rol oynamakta. Küçücük Hollanda’da 20 ye yakın Koro toplulukları var. Her topluluğun başında da çok usta şefler var. Konserler dolup taşmakta. Biletler günler öncesi tükenmekte. Gurur verici.
Gönlüm ister ki tiyatrolarımız da olsun. Yeni sezon kimler nerde ne yapıyor takipde olacağım ve sizlerle paylaşacağım. Heyamola.
Eğlence Dünyası
Eğlence dünyası eğlencelikten çıktı. Biletler fahiş fiyatta. Bir konser bileti 35 eurodan başlıyor 150 euroya hatta 180 euroya kadar varıyor. Bunun elbette en büyük sebebi salon kirası ve sanatçının talebi. Türkü bar gibi kavram maalesef iflas etti. Fiyatlar almış başını nereye gittiğinden kimsenin haberi yok. Mekanlar iflas bayrağını çekerek kapandı. İflas bayrakları dalgalanmıyor. Naapacaksın? Çağır eşini dostunu otur evinde. Ev iyidir iyidir.
Dipnot: Uzun zamandır Pencerenin Perdesi kapalıydı. Sevgili yayın yönetmenimiz Mahmut Eröztürk Perdenin açılma zamanı geldi dedi. Bu yazıyla perdeyi araladık. Hadi hayırlısı. Tiyatroda eskiden önemli bir replik vardı. “Ve Perde”.
Vedat Gültekin
The post Tatil Sonu Almancının Çorabı first appeared on Hollanda Haberleri.