Dün gece sosyal medyada, DENK Partisi aday listesinden çekildiğini açıklayan DENK Parti milletvekili Sptephan van Baarle az önce DENK partililere bir mektup gönderdi. Stephan’ın yazdığı mektup noktasına virgülüne dokunmadan, tek bir kelime yorum katmadan şöyle:
On yıldır, partimiz için gece gündüz demeden çalıştım. 2015’te, küçücük bir odada, sıfırdan bir hareket inşa etmeye başladığımız günlerden bugüne geldim. İlk seçim programını ben yazdım. Rotterdam’da ilk liste başı ben oldum. Kampanyalar yürüttüm. Ve hayatımın en büyük onuru, DENK’in siyasi liderliğini üstlenmekti. Bu mücadelede toplum için çok şey başardık. Bu süreçte birlikte omuz omuza yürüdüğüm herkese teşekkür ederim.
Ama bugün, açıkça söylüyorum: DENK’in liste başı görevimden çekiliyorum. Çünkü Ejder Köse’nin yönetimi, bu görevi sürdürmemi kasıtlı olarak imkânsız hâle getirdi.
Yapılan anlaşmalar sistematik şekilde ihlal edildi. Ejder Köse, defalarca yüzüme bağırdı. Bana, “yut ya da boğul” diyerek önüme dayatılan aday listesi, ertesi gün öğlene kadar çekilip çekilmeyeceğime karar vermem için baskı unsuru olarak kullanıldı. Üstelik, çekilirsem iki hafta boyunca susmam istendi. Bu bir yönetim tarzı değil, bu düpedüz tehdit ve şantajdır.
Ejder Köse’nin yönetimi, bana destek olmak yerine, görevimi adım adım baltaladı. İstedikleri gibi hareket etmediğimde üzerime yoğun baskı kurdu. Bu nedenle ben ve ekibim, bu yönetime olan güvenimizi tamamen kaybettik.
Direndim. Partinin yararı için, adil ve şeffaf bir yönetim için mücadele ettim. Boyun eğmedim.
Ama geldiğimiz noktada, Ejder Köse’nin yönetimi beni dışlayarak, liste başı olduğum halde listede kimlerin olduğunu bilmediğim bir duruma getirdi. Bu, görevimi yürütmemi tamamen imkânsız hâle getirmiştir. Yönetim, sistematik şekilde beni görevden düşürmeyi başarmıştır.
Daha da vahimi, Ejder Köse’nin yönetimi ve yakın çevresi, hakkımda planlı bir kara propaganda yürüttü. Niyetlerim hakkında yalanlar uydurdular, çalışma arkadaşlarım hakkında iftiralar yaydılar. Bu, sadece bana değil, partimizin değerlerine ve itibarına da ihanettir.
Şunu net olarak söylüyorum: Ben partiden gitmiyorum. Sizlerden gitmiyorum. Seçilmiş bir milletvekili olarak görev sürem boyunca mücadeleye devam edeceğim. Ama artık, sizin liste başınız olarak değil. Çünkü Ejder Köse’nin yönetimi, bunu bilerek ve isteyerek imkânsız hâle getirdi.