Kuzeyin Hikâyesi

5 gün önce 34

22 Haziran akşamı bir konser salonuna doğru yola çıktım.

Rotam belli: “Kuzeyin Hikâyesi – Bir Karadeniz Müzikali.”

Yani hırçın dalgaların, sisli dağların, yalçın yamaçların, coşkun sevdaların hikâyesi…

Yani, türkülerle dile gelen bir halkın yüzyıllık sesi…

 

Ama mesele Karadeniz olunca, konserden önce gözümün önünden bir başka konser geçiyor:

Volkan Konak’la açılan dağ yolları…

Maçkalı Hasan Tunç’un yüreğiyle söylenen ağıtlar…

Cemile Cevher Çiçek’in iz bırakan sesiyle büyüyen anılarımız…

Ömrümüze sinmiş sesler…

Ve onların ardından, buruk bir “elveda” düşüyor içimize…

 

Salona Temel İpekçi’yle birlikte giriyoruz.

Kendisi has Karadenizli… Yanımda oturmasa eksik kalırdı o gece.

 

Sahneye Zafer Altun ve Fulden Obiz çıkıyor. Zarif, sade, etkileyici bir sunum…

Ardından “Giresun Karşılama” ile açılıyor perde…

Karadeniz’in ilk “merhaba”sı bu çünkü;

Volkan Konak’ın da ilk TRT kayıtlarından biri…

O yüzden diyorum: Karadeniz’in kapısı Volkan’la açılır.

 

Sonra…

Asiye ile Hasan’ın hikâyesi anlatılıyor.

Denizin ayırdığı bir aşk…

Ama unutmayalım: Karadeniz halkı, denizine, dağına, yağmuruna sadece maruz kalmaz; onları sever, bağrına basar.

Âşık olur.

Ve her biri için bir türkü yakar.

 

Türkiye’nin dört bir yanında türküler, yoksulluğun, ayrılığın, acının dili olmuştur.

Ama Karadeniz türkülerinde bir fark vardır:

Orada zorluk bir şikâyet değil, bir aşktır.

Orada yağmur, ilik ıslatmaz; gönül yakar.

Dağ, yol kesmez; yüreği genişletir.

Ve o yaylalar yok mu…

Sürmene Yaylası, “15 doktora bedel,” der biri…

Abartı mı? Belki.

Ama inançtır bu.

Hayata, yaşama, doğaya karşı duyulan aşka inanmak…

 

Şefleri Nilsu… Kendisi Akdenizlidir.

Ama mesele bu değil.

Karadeniz’in dalgasına, dağ rüzgârına verdiği her komut, memleketin ortak türküsüne dönüşüyor.

Çünkü mesele coğrafya değil, mesele yürek.

Ve Karadeniz’in türküsüne yüreği olan herkes dâhildir.

 

Orkestranın her notasında başka bir çağrışım…

Bir hatırlayış…

Ve bir haykırış var:

Hayat kolay değil.

Ama irade varsa, aşılır her yokuş.

Tıpkı kağnısıyla cepheye mermi taşıyan Anadolu kadını gibi…

 

Karadeniz’in türküsü, sadece melodiden ibaret değildir.

Bir varoluş biçimidir.

Direncin, sevdanın, kavganın, barışın, doğaya selam duruşun türküsüdür.

 

Konser bitiyor.

Ama Karadeniz bitmez.

Çünkü onun türküsü susmaz.

 

Karadeniz’in sesini bize taşıyan Harmonious Korosu’na içten teşekkürler.

The post Kuzeyin Hikâyesi first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku