Kur’an’da Hristiyanlık ve Hz. İsa

Bu hafta Kur’an’a göre Hristiyanlık ve Hz. İsa’ya bakacağız.

Önümüzdeki Pazar ve Pazartesi günleri, “Diriliş Bayramı” olarak da bilinen Paskalya Bayramı kutlanacak.

Ben, en renkli ve tam anlamıyla bir bayram havasında geçen Paskalya’yı koyu bir Katolik ülke olan Portekiz’de görmüştüm. Bu benim için güzel bir hatıra olmuştu.

İslam inancı, Hz. Âdem’den Hz. Muhammed (SAV)’e kadar gönderilmiş tüm peygamberlerin tebliğ ettiği tevhid (birlik) inancıdır. Dolayısıyla, Hz. İsa’nın tebliği de İslam’dır; yani tevhid inancını ifade eder:

> “Şüphesiz Allah katında din İslam’dır.”

(Âl-i İmrân Suresi, 19. Ayet)

Ayrıca Bakara Suresi 136. Ayet’te, tüm peygamberlerin aynı dine çağırdığı açıkça belirtilir.

İslam, tevhid dışındaki inançları şirk olarak tanımlar ve şirki affetmeyeceği tek günah olarak sayar:

> “Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediğine bağışlar.”

(Nisâ Suresi, 48. Ayet)

Hz. İsa’nın Tanrılaştırılması, Pavlus sonrası oluşan Hristiyanlık inancının bir sonucudur. Bu inanç sisteminde, Hz. İsa, Tanrı’nın oğlu ya da Tanrı’nın kendisi olarak kabul edilmiştir. Oysa Kur’an’a göre Hz. İsa da diğer peygamberler gibi bir elçidir. Hatta ahirette kendisine, insanların onu ve annesini ilah edinip edinmediği sorulacaktır:

> “Allah şöyle diyecek: ‘Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara, “Beni ve annemi Allah’tan başka iki ilah edinin” dedin?’

(İsa) şöyle diyecek: ‘Haşa! Seni tenzih ederim. Ben, bana söylemediğim bir sözü söyleyebilir miyim?'”

(Mâide Suresi, 116. Ayet)

Hz. İsa’nın doğumu, mucizeleri ve Allah katındaki konumu Kur’an’da birçok yerde geçer:

> “Ey Meryem! Allah, sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsa Mesih’tir; dünyada da ahirette de itibarlıdır ve (Allah’a) yakın kılınanlardandır.”

(Âl-i İmrân Suresi, 45. Ayet)

> “Beşikte ve yetişkinlikte insanlarla konuşacak ve salihlerden olacaktır.”

(Âl-i İmrân Suresi, 46. Ayet)

> “Allah’ın izniyle çamurdan kuş şekli yapıp ona üfler ve kuş olur; körü ve alacalıyı iyileştirir, ölüleri diriltir.”

(Âl-i İmrân Suresi, 49. Ayet)

Hz. İsa’ya iman eden ilk takipçileri olan havariler, onun tevhid inancını sürdürmüşlerdir:

> “İsa: ‘Allah yolunda bana kim yardımcı olacak?’ dediğinde, havariler: ‘Biz Allah’ın yardımcılarıyız, iman ettik; bizim Müslümanlardan olduğumuza şahit ol!’ dediler.”

(Âl-i İmrân Suresi, 52. Ayet)

Kur’an’a göre, tevhid inancına sahip olan herkes müslüman sıfatıyla anılır.

Günümüz Hristiyanlığının temel inancı olan “çarmıh ve kefaret” öğretisine dair Kur’an net bir duruş sergiler:

> “İsa’yı öldürdük dedikleri için… Oysa onu ne öldürdüler ne de astılar. Ama bu (onlara) benzetildi. Bu konuda ihtilafa düşenler şüphe içindedirler.”

(Nisâ Suresi, 157. Ayet)

Teslis (Üçleme) inancı Kur’an’da açıkça reddedilir:

> “Meryem oğlu Mesih, yalnızca bir peygamberdir… “Allah üçtür” demeyin. Allah tek bir ilahtır. O, çocuk sahibi olmaktan uzaktır.”

(Nisâ Suresi, 171. Ayet)

Peki günümüz Hristiyanları ahirette neyle karşılaşacak? Kur’an bu konuda da net:

> “Şüphesiz ‘Allah, Meryem oğlu Mesih’tir’ diyenler kâfir olmuşlardır.”

(Mâide Suresi, 17. Ayet)

Aynı mesaj Tevbe Suresi’nde de geçer:

> “Yahudiler, Üzeyir Allah’ın oğludur dediler; Hristiyanlar ise, Mesih Allah’ın oğludur dediler… Bu, kâfirlerin sözleridir.”

(Tevbe Suresi, 30. Ayet)

Sonuç olarak; Hz. İsa, tıpkı diğer peygamberler gibi Allah’ın bir elçisidir:

> “O, kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldan başka bir şey değildir.”

(Zuhruf Suresi, 59. Ayet)

Kur’an’ın Hz. İsa’dan sürekli “Meryem oğlu İsa” diye bahsetmesi, İslam’ın kadına verdiği değerin bir göstergesi olarak da değerlendirilebilir.

Hz. İsa’nın doğum öncesi, doğumu ve sonrasına dair detaylı bilgiler için Meryem Suresi okunabilir.

Allah’a emanet olun.

Bayram Tan