Duisburg – Almanya’nın Duisburg kentinde 26-27 Ağustos 1984 gecesi düzenlenen kundaklama saldırısında hayatını kaybeden yedi Türk vatandaşı, facianın 41. yılında bir kez daha anıldı. Türkiye Başkonsolosluğu’nun da katılımıyla gerçekleştirilen törende, Satır ve Turhan ailelerinden yaşamını yitirenler rahmetle yad edildi.
Yedi Kişi Hayatını Kaybetmişti
Duisburg-Wanheimerort semtinde Wanheimer Straße 301 numaralı binaya yönelik saldırıda, Döndü Satır (40), Zeliha Turhan (18), Rasim Turhan (15), Songül Satır (4), Ümit Satır (5), Çiğdem Satır (7) ve 50 günlük bebek Tarık Turhan hayatını kaybetti. Yangında ayrıca 23 kişi yaralanmış, Satır ailesinin iki kızı ise pencereden atlayarak ağır yaralı şekilde kurtulmuştu.
Soruşturmadaki Çelişkiler
Olay sonrası başlatılan soruşturma ise yıllarca tartışma konusu oldu. Polis ve savcılık, saldırının hemen ardından “yabancı düşmanlığı ihtimalini” dışlayarak, “Türk-Yugoslav çete savaşı” ihtimali üzerinde durdu. Bu yaklaşım, mağdurların suçluymuş gibi sorgulanmasına yol açtı.
Gerçek failin kimliği ancak on yıl sonra ortaya çıkarıldı. Elfriede D. isimli bir kadının saldırıyı gerçekleştirdiği belirlendi. Aynı kadın 1993’te bir mülteci barınağını da ateşe vermişti. Ancak mahkeme, ırkçı motif ihtimalini yine reddederek sanığı “piromani hastası” olarak değerlendirdi. Elfriede D., 2010 yılında tedavi gördüğü klinikte hayatını kaybetti.
Irkçı Motif Görmezden Gelindi
Saldırıyla ilgili birçok ırkçı işaret bulunmasına rağmen, yetkililer bu yönü dikkate almadı. Olay yerinde gamalı haç çizimlerinin bulunduğu basına yansıdı, ev yerel medyada “Türkenhaus” (Türk evi) olarak nitelendirildi. 1984 yılında sivil toplum örgütleri bile yetkililere “yabancı düşmanlığı” ihtimalini araştırma çağrısı yapmıştı.
Ailelerin Travması ve Desteksizlik
Saldırıda eşi, çocukları ve torunlarını kaybeden Ramazan Satır, o gece evde olmaması sayesinde hayatta kaldı. Ancak aile üyeleri, yıllar boyunca ne yeterli sosyal destek gördüklerini ne de ırkçılığın adalet önünde konuşulabildiğini dile getiriyor.
Anma ve Adalet Mücadelesi
Bugün “Initiative DU 26. August 1984” adlı sivil toplum girişimi, olayın unutulmaması ve saldırının ırkçı yönünün tanınması için çalışmalar yürütüyor. Duisburg faciası, 1993’te beş kişinin öldüğü Solingen saldırısıyla da sık sık karşılaştırılıyor. Solingen olayı resmen “ırkçı terör” olarak kayıtlara geçerken, Duisburg dosyası hâlâ “piromani” çerçevesinde değerlendiriliyor.
41 Yıl Sonra Hala Güncel
Uzmanlara göre Duisburg olayı, Almanya’da göçmenlere yönelik şiddetin nasıl görmezden gelindiğinin çarpıcı bir örneği. Aradan geçen 41 yıla rağmen, kurbanların yakınları ve destekçileri hâlâ gerçek adaletin tecelli etmesini bekliyor.
Türkiye Başkonsolosluğu’nun da katıldığı anma etkinliği, hem kayıpların unutulmaması hem de toplumsal hafızanın canlı tutulması açısından önemli bir mesaj verdi.
Haber:Sedat Tapan