Dünyada her saat 100 kişi ‘yalnızlık’ nedeniyle hayatını kaybediyor

6 saat önce 12

Haberlerimizi İnstagram , TikTok ve Youtube hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz. Son yıllarda ‘yalnızlık’ salgınına dair endişeler hem popüler kültürde hem de siyasette daha fazla konuşulur hâle geldi. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Sosyal Bağlantı Komisyonu ise yeni bir araştırmayla, kimlerin daha fazla risk altında olduğunu ve yalnızlığın bu kişilerin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini ortaya koydu. Kurum, hükümetleri ve bireyleri sosyal bağları güçlendirme konusunda harekete geçmeye çağırdı. Rapora göre, dünya nüfusunun altıda biri, sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen derecede yalnız hissediyor. Dünya genelinde her saat 100 kişi, yani yılda 870 bini aşkın kişi yalnızlığa bağlı olarak yaşamını yitiriyor. Uzun süreli yalnızlığın hastalıklara ve erken ölüme yol açtığı daha önce biliniyordu; ancak WHO’nun bu kez durumu somut rakamlarla ortaya koyması dikkat çekiyor. Sonhaber'i takip etmek ve haberlerimizin doğrudan telefonunuza gelmesini sağlamak için buraya tıklayın. Yalnız gençler artıyor WHO, özellikle gençler arasında yalnızlığın arttığına dikkat çekiyor. Araştırmaya göre, ergenlerin yaklaşık yüzde 20,9’u ve 30 yaş altı yetişkinlerin yüzde 17,4’ü kendilerini yalnız hissettiklerini belirtiyor. Bu oran, 60 yaş ve üzerindekilerde ise yüzde 11,8. Raporda ayrıca, genel olarak erkekler ve kadınların aynı oranda yalnızlık çektiği, ancak genç kızların yüzde 24,3’lük oranla en yalnız hisseden grup olduğu belirtiliyor. Sosyal medya ve teknoloji etkisi Uzmanlara göre, gençler arasında yalnızlık hissinin başlıca nedenlerinden biri sosyal medya kullanımı. Sosyal medyada birçok kişiyle iletişimde olmanın, her zaman kaliteli ilişkilere sahip olmak anlamına gelmediğine dikkat çekiliyor. WHO, yapay zekâ ve sanal gerçeklik gibi yeni bağlantı kurma yolları üzerine daha fazla araştırma yapılmasını da öneriyor. Gelir farkı etkili Rapora göre, düşük gelirli ülkelerde yaşayanların yüzde 24’ü kendini yalnız hissettiğini belirtirken, bu oran yüksek gelirli ülkelerde yüzde 11’e düşüyor. Bu da sosyoekonomik koşulların yalnızlık hissi üzerindeki etkisini ortaya koyuyor. Toplumsal maliyet yüksek Yalnızlık, toplumlara milyarlarca euroya mal oluyor. WHO, güçlü sosyal bağlara sahip toplumların daha sağlıklı, güvenli ve dayanıklı olduğunu vurguluyor. Bu nedenle hükümetlere parklar, kafeler, kütüphaneler gibi buluşma alanlarının artırılması ve ruh sağlığı hizmetlerinin herkes için erişilebilir hâle getirilmesi tavsiyesinde bulunuyor. Kronik stres ve sağlık sorunları WHO, tek başına zaman geçirmenin her zaman yalnızlık anlamına gelmediğini belirtiyor. Kuruma göre sosyal izolasyon, bireyin yeterli sosyal bağlantıdan yoksun olması durumunu ifade ederken; yalnızlık ise, kişinin arzuladığı türde ilişkilerden yoksun olmasından kaynaklanan rahatsız edici bir duygu durumu olarak tanımlanıyor. Yalnızlık ilk etapta vücudu çözüm arayışına yönlendiren stres hormonlarını harekete geçiriyor. Ancak bu stres durumu uzun süre devam ettiğinde, vücut tükeniyor. Bu da kalp-damar hastalıkları, diyabet ve erken ölüm gibi sonuçlara yol açabiliyor. Uzun süre yalnız kalan bireylerde depresyon, anksiyete, sağlıksız beslenme ve kötü uyku alışkanlıkları gibi sorunlar daha sık görülüyor. ©Sonhaber.eu
Makalenin tamamını oku