DÜNYA BU MU OLMALI?

4 hafta önce 35

 

Bu sabah kendimi mutsuz ve çaresiz hissediyorum. Çünkü insanlık adına düşündüklerim beni derinden rahatsız ediyor. Aşağıda sıraladıklarım karşısında bir insan olarak elimden bir şey gelmemesi, çaresizlik duygumu daha da artırıyor…

 

 

Hristiyanların elinde İncil, Yahudilerin elinde Tevrat, Müslümanların elinde Kur’an… Her biri barışı, merhameti, adaleti öğütleyen kutsal kitaplar. Ama dünyanın dört bir yanında bambaşka bir manzara var: zulüm, savaş, soykırım, açlık, yoksulluk, çaresizlik… Bebekler, kadınlar, yaşlılar… En korunmasız olanlar en ağır bedelleri ödüyor.

 

İnsan bu tablo karşısında susamıyor. Susmamalı da. İçimizde bir yerlerde hâlâ canlı kalan vicdan, bize şunu sorduruyor:

Bu dünya böyle mi olmalı?

 

Dünyaya yön verenlerin ellerinde kutsal kitaplar var. Her biri “öldürme”, “çalma”, “zulmetme”, “komşunu sev”, “iyiliği emret, kötülükten sakındır” diyor. Ama görünen o ki, bu öğütler sadece kâğıtlarda kalıyor. Saraylarda, meclislerde, kürsülerde söylenen sözlerin çoğu adaletten değil; çıkar hesaplarından ibaret.

 

Bir avuç insan, kendi gücünü, iktidarını korumak için milyarları gözünü kırpmadan feda edebiliyor. Onlar konuşuyor; biz susuyoruz. Onlar karar veriyor; biz acı çekiyoruz. Sosyal medyada gerçekleri dile getirince susturuluyoruz, uyarı alıyoruz, cezalandırılıyoruz. Sessizlik artık suç ortaklığına benziyor.

 

Birkaç vicdanlı insan çıkıyor elbette. Siyaset sahnesinden ya da halkın içinden… Ama onların sesi ya duyulmuyor, ya bastırılıyor ya da susturuluyor. Çünkü düzen, susturulmuş bir dünyayla ayakta duruyor.

 

Ve biz, olup bitenleri izlerken içten içe soruyoruz:

Bu dünyanın sahibi neden susuyor?

 

İnandığımız Tanrı adilse, neden mazlumlar bu kadar acı çekiyor? Neden zulmün eli bu kadar serbest? Bu sessizlik bir sınav mı, yoksa bizim anlayamayacağımız bir hikmet mi taşıyor?

 

Ben, bir insan olarak, bu soruyu sorma hakkına sahip olduğumu düşünüyorum. Çünkü vicdanım yanıyor…

 

Belki de Tanrı çoktan konuşmuştur. Belki de gereken her şey zaten söylenmiştir. Ama biz duymayı unuttuk, görmeyi unuttuk, hissetmeyi bıraktık. Belki de müdahale biziz. Her biri kendi kalbinde başlayan bir kıvılcımla…

 

Dünya, ancak insanlığını kaybetmeyenlerin kararlılığıyla değişebilir. Belki küçük, belki etkisiz görünen çabalarla… Ama yine de susmadan, sormaktan vazgeçmeden…

 

Çünkü bazen bir soru bile dev bir uyanışın başlangıcı olabilir.

 

Dostça selamlarımla,

Kamil Kopuz

Drunen, 03 Haziran 2025

kkopuz53@gmail.com

 

.

 

 

The post DÜNYA BU MU OLMALI? first appeared on Hollanda Haberleri.

Makalenin tamamını oku