Cumhuriyetin değerleriyle kavga edenler, bayrak diye neyi taşırlarsa taşısınlar, barışı bu topraklara getiremezler.
Cumhuriyete karşı ayaklanmış ne kadar kişi varsa, onları simge yaparak barış kurulamaz. Cumhuriyetin her kazanımına savaş açarak, bu ülkenin huzurunu inşa edemezsiniz.
Cumhuriyetle barışmayan, kaçınılmaz olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini alır. Çünkü Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil; bu milletin hem özgürlük hem huzur sözleşmesidir.
Cumhuriyet, bireyi ağanın, şeyhin, şıhın elinden çekip alan devrimdir. Kullar yerine yurttaşlar yaratan iradedir.
Okul kapısını herkese açar; yasaları herkese eşit uygular; fırsatı, sınavı, işi ayrıcalıksız sunar. Bireyin önündeki zinciri kırar, toplumu özgürleştirir.
Milleti etnik kökenine, mezhebine göre bölen; insanı doğduğu yerin ya da inandığı inancın damgasına mahkûm eden anlayış, barış değil kin üretir.
Kimileri buna “kimlik siyaseti” der, kimileri “özgürlük” kılıfı giydirir. Oysa gerçekte hepsi ayrışmanın mayasıdır.
Eşitlik, etnik ya da mezhepsel kotada aranmaz; hakta, fırsatta, adalette aranır.
Aksi, Ortadoğu’nun kan gölünde boğulan halklarının kaderidir. Irak’a, Suriye’ye, Lübnan’a bakın: “Eşitleme” iddiasıyla açılan kapılar, mezhep savaşlarının cehennemine çıkmıştır.
Cumhuriyet, Aydınlanmanın ışığını Anadolu’ya taşıyan devrimdir.
Aynı toprağın insanını, özgür bireyler ve eşit haklar temelinde bir arada yaşatma ülküsüdür.
Kurucu kadro, bu inancı 10. Yıl Marşı’nda dile getirdi: “İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz… Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz.”
Biz bu ülkeye toprak bağıyla, tarih bağıyla, kader bağıyla bağlıyız.
Bu topraklarda yaşayan herkes; dili, rengi, etnik kökeni, inancı ne olursa olsun, Türk milletinin parçasıdır. “Öteki” yaratan, düşmanlığı büyütür; milleti parçalar.
Barış mı istiyorsunuz? Önce Cumhuriyet’le barışın. Çünkü Cumhuriyet, bu milletin birliğinin, huzurunun ve özgürlüğünün teminatıdır.
The post Cumhuriyetle Savaşarak Barış Gelmez first appeared on Hollanda Haberleri.