Köklerinden Fırçasına: Hatice Doğan’ın Resminde Göçün Sessiz Hikâyesi
Tokat’ta doğmuş, Japonya’dan İzmir’e uzanan ödüllerle dolu bir sanat yolculuğu… Hatice Doğan sadece bir ressam değil; belleğiyle, kadın bakışıyla ve toplumsal travmaları tuvale taşıyan bir hafıza işçisi. Güncel Haber olarak biz bu kez onun resimlerindeki “göç” olgusunun peşine düştük.
Hatice Doğan’ın atölyesine girdiğinizde ilk karşılaştığınız şey sessizlik değil, anlatılan bir hikâyenin yankısıdır. Kadın figürleri, valizler, terk edilmiş arabalar, çocukların sessizliği… Her biri bir yer değişiminin, kaybın ve aynı zamanda tutunma arzusunun simgesi. Bu resimler size yalnızca “göçü” değil; ait olunamayanı, terk edileni ve geride kalanı da anlatıyor.
Göç temasını işlerken klasik etnografik bakıştan uzak duran Doğan, konuyu politik bir zemine değil, bireysel hafızanın içine yerleştiriyor. Kadının suskunluğunu, çocuğun kırılganlığını, kök salma arzusunu resmediyor. Onun resminde göç, sadece yer değiştirme değil; geçmişle yüzleşme, kimlikle mücadele ve umutla hayatta kalma biçimi.
Hatice Doğan’a göre, göç eden herkes biraz da hafızasını taşır sırtında. Bu yüzden tuvallerinde kullanılan objeler basit değil; sembolik. Oyuncaklar, valizler, yıpranmış kumaşlar… Her biri kaybolan evin, eksilen aidiyetin yerine konan sessiz tanıklardır.
Biz sorduk: “Sizce göç nedir?”
Cevabı kısa ama derindi:
“Bir eksilmeyle başlayan, ama her zaman bir tutunma ihtimalini de içinde taşıyan yolculuk…”
Güncel Haber olarak biz bu yolculuğu, Hatice Doğan’ın renkleri ve çizgileri arasında hissettik. Çünkü bazı göçler haritalarda değil, kalbin en dip köşelerinde yaşanır. Ve bunu anlatan sanatçılar, sadece ressam değil; çağın tanığıdır.
Yakında Hatice Doğan’ın “Bir Göç Hikayesi” sergisinden izlenimler ve röportaj da yayında olacak. Takipte kalın.
The post Bir Şehir, Bir Kadın, Bin Göç Hikâyesi first appeared on Hollanda Haberleri.