“Hayatta bir kez yaşanır” dedirten kutlamalar renkli görüntülere sahne oldu
Amsterdam, kuruluşunun 750. yılını oldukça sıra dışı bir etkinlikle kutladı: Kenti çevreleyen A10 ring otoyolu, hafta sonu boyunca araç trafiğine kapatılarak yüzbinlerce kişiyi ağırlayan dev bir festival alanına dönüştürüldü.
Kutlamaların açılışında düzenlenen koşuya katılan Ingrid, “Normalde burada trafikte bekliyorum, şimdi ise koşucuların arasında sıradayım. Bu sıraya zevkle giriyorum,” diyerek heyecanını dile getirdi. Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema da start vererek koşuyu başlattı ve “A10 otoyolunda koşmak hayatınızda bir kez yaşayacağınız bir deneyim. Tekrarı olmayacak,” dedi.
Koşu sıcak nedeniyle kısaltıldı
Aslen 7,5 kilometre olarak planlanan koşu, aşırı sıcak hava nedeniyle 3,5 kilometreye indirildi. Katılımcılar arasında yer alan Emmanuel, Jody ve Arie, mesafenin kısalmasından memnun olmasalar da “Buraya sportif başarı için değil, bu tarihi anı yaşamak için geldik,” dedi.
Emin Batman’ın otoyol üzerindeki gösterisi, yolun aşırı ısınması nedeniyle tavada yumurtalı sucuk pişirmesiyle dikkat çekti.
Otoyolda orman gölgesi
Festivalde en dikkat çeken alanlardan biri ise 750 ağacın yerleştirildiği “mini orman” oldu. Ağaçlar ahşap saksılarda paletler üzerine yerleştirilerek otoyola adeta bir gölge kuşağı sağladı. Küçük Charlotte ve büyükannesiyle büyükbabası da bu ormanı görmek için gelmişti. “Belki insanlar ağaçların ne kadar değerli olduğunu bu şekilde daha iyi anlar,” diyen bir ziyaretçi de bu düşünceye katıldı.
Nikâhlar da kıyıldı
Festival kapsamında A10 otoyolu sadece koşuya değil, düğünlere de ev sahipliği yaptı. Bugünlük resmi bir nikâh alanına dönüştürülen yolda Wesley ve Regina çifti Belediye Başkanı Halsema tarafından evlendirildi. Nikâh töreninde çiftin aşk yolculuğu otoyol metaforuyla anlatıldı. Çifte nikâh hediyesi olarak da yolun 19,4 kilometrelik paftasındaki hektometre tabelası verildi.
“Amsterdam bir köy gibi”
Festival alanındaki birçok kişi, Amsterdam’ın büyüklüğünün yanı sıra samimi yapısına dikkat çekti. Kentte 2,5 yıldır bir yüzer evde yaşayan Ingrid, “Günlük olarak kanalda yüzüyorum, burada yaşamayı çok seviyorum,” dedi. İngiltere’den gelip Amsterdam’da çalışan Sebastien ise “Beklediğimden küçük ama yaşaması çok keyifli bir şehir,” diyerek düşüncelerini paylaştı. Charlotte da Amsterdam’ı şöyle özetledi: “Dünyaca ünlü ama küçük; dışarı çıkınca mutlaka bir tanıdıkla karşılaşıyorsun.”
Amsterdamlıların, hem yerli hem de yeni gelenlerin, “evim” dediği bu kent, 750. yıl kutlamalarıyla bir kez daha ne kadar özel olduğunu gösterdi.
Haber: Sedat Tapan