Almanya’da sahte dil ve entegrasyon sertifikası skandalı

Almanya’da RTL ve Stern dergisinin ortak araştırmasına göre, binlerce sahte Almanca dil yeterlilik belgesi ve entegrasyon kursu sertifikası sosyal medya platformları üzerinden satışa sunuluyor. Özellikle TikTok’ta faaliyet gösteren hesaplar aracılığıyla, 600 ile 2 bin 700 euro arasında değişen fiyatlarla belgeler temin edilebiliyor. En çok rağbet gören belgeler arasında, B1 seviyesindeki dil sertifikası ile vatandaşlık için zorunlu olan “Almanya’da Yaşamak” sınavının sonuç belgeleri yer alıyor. Bazı satıcılar, toplu siparişlerde indirim dahi sunuyor.

Gazeteci Liv von Boettcher, “TikTok’ta adeta bir ‘vatandaşlık endüstrisi’ doğdu” diyerek, bu belgelerin bin ila iki bin euro karşılığında kolayca elde edilebildiğini aktardı. Araştırmada hem polis yetkililerinin hem de yabancılar dairesi çalışanlarının görüşlerine yer verildi. Bir kurum çalışanı, “Deneyimsiz bir personelin bu belgelerin sahte olduğunu anlaması neredeyse imkânsız. Hiçbir şansı yok” ifadelerini kullandı.

Organize suç şebekeleri devrede
Uzmanlara göre, bu yasa dışı ticaretin arkasında organize suç şebekeleri bulunuyor. Almanya’daki yoğunluk yaşayan yabancılar daireleri, belgelerin doğruluğunu etkin biçimde denetleyemediği için sistemdeki açıklar istismar ediliyor.

Federal İdare Dairesi’nin verilerine göre, son beş yılda bin dokuz kişinin vatandaşlığı geri alındı. 2024 yılında ise 270 kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. Ancak bu vatandaşlıktan çıkarmaların doğrudan sahte sertifikalardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı kayıtlarda belirtilmiyor.

Vatandaşlık başvurularında rekor artış
Almanya İstatistik Kurumu (Destatis) verilerine göre, 2024 yılında 291 bin 955 kişi Alman vatandaşlığına geçti. Bu rakam, bir önceki yıla göre yüzde 46 artışla tarihi bir rekor anlamına geliyor. Uzmanlar, artan vatandaşlık başvuruları ile sahte sertifika ticaretinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Ustalık belgeleri de sahte çıkıyor
Skandal yalnızca dil sertifikalarıyla sınırlı değil. Son dönemde sahte ustalık belgelerinin de hızla yayıldığı bildiriliyor. Dortmund Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Hukuk Danışmanı Lothar Kauch, “Son yıllarda sahte belgelerle sicil kaydı yaptırma girişimleri arttı” dedi. HWK Dortmund Başkan Yardımcısı Henrik Himpe ise, sahte belgelerde kullanılan mühür ve logoların orijinalinden birebir taklit edildiğini belirterek, “Belgeler genellikle yurtdışından satılıyor. Siteler sürekli isim değiştiriyor; bu nedenle yaptırım uygulamak neredeyse imkânsız” ifadelerini kullandı.

Yetkililer, sahte sertifikaların hem göç politikası hem de iş dünyası açısından ciddi riskler oluşturduğunu belirtiyor. Ancak federal ve eyalet makamlarının şu aşamada kapsamlı bir çözüm geliştiremediği ve bu sahtekârlıkla mücadelede ciddi boşluklar bulunduğu vurgulanıyor.
©Sonhaber.eu